Düş ve Gerçek-09
Kara kıtanın bir ucunda, etrafı yüksek ve dumanlı dağlarla çevrili vahşi kabilelerin yaşadığı bir vadide, dört keçisinin memesinin sütüyle geçinen yaşlı kadın ağzında çiğnediği enfiyeyi tükürürken “ başımızda bir devletimiz olsa, keçilerimi, çakallardan korusa dedi”. Keçilere sinsice yaklaşan bir çakal, keçilerden birine dişlerini geçirip kaptığı gibi yıldırım hızıyla uzaklaştı. Kadının yüzündeki çizgiler derinleşti, keçisinin ardından bakakaldı. Sonra bir devletleri oldu. Kalan üç keçinin ikisini de devletleri aldı elinden. Bakakaldı kadın. “Yanlış mı yaptık yoksa” dedi. Ben oradaydım. Avrupa’nın göbeğinde bir ülkede, bilmem hangi eylemin sorumlusu olarak aranan bir anarşist, bir nokta kadar görünmez olup, bir virgül kadar kıvrak en donanımlı… Devamı